Rahim (Endometrium) Kanseri Nedir?
Rahim Kanseri (Endometrial Kanser), endometriyum adı verilen, uterusun iç yüzeyini oluşturan hücre tabakasından kaynaklanan tümörlerdir. Endometriyal kansere bazen rahim kanseri denir. Endometrium dışında Rahim sarkomu da dahil olmak üzere başka dokulardan kaynaklı kanser türleri de rahimde oluşabilir, ancak bunlar endometriyal kanserden çok daha az yaygındır. Bu metinde ikisi ayrılmadan anlatılmıştır.
Menapoz sonrası sadece östrojen içeren replasman tedavisi alan kadınlar, meme kanseri tedavisinde tamoksifen tedavisi verilen kadınlar, başka bir sebeple pelvis bölgesine radyasyon alan kadınlarda (Tedaviden 5-25 yıl sonra gelişebilir) rahim kanseri açısından riski artmaktadır. Bunların dışında erken menarşın (Erken erişkinliğe giriş ve regl görmeye başlanması) başlaması, polikistik over sendromu olan kadınlar, obezite, tip 2 diabet (Şeker hastalığı) olan kadınlar, kendisinde veya ailesinde meme ve yumurtalık kanseri olan kişilerde RAHİM KANSERİ riski artmaktadır.
Rahim (Uterus) kanserlerinin yaklaşık %5’inin ailesel olduğu bilinmektedir. Hücre büyümesi ve DNA onarımında görevli genlerdeki mutasyonlar rahim kanseri ile ilişkilidir. Özellikle ailesinde rahim kanseri olan veya Lynch sendromu (Kalıtsal polipozis dışı barsak kanseri-HNPCC) olan kişiler genetik test yaptırmak için adaydır.
Yine BRCA ve PTEN mutasyonu olan kadınlarda endometrium kanseri riski artmaktadır. Pten geni Cowden sendromu ile ilişkilidir. Cowden sendromlu kadınların yaşam boyu endometriyal kansere yakalanma riski yaklaşık %20-30 olarak bildirilmektedir. Yine HRR gen mutasyonları da uterin kanserlerde gözlenmektedir.
Mismatch repair yolağında-MMR (DNA tamiri ile ilişkili bir yolak) patojenik varyant saptanan vakalarda değişiklik kötü prognoz olarak değerlendirilmektedir. Endometrial kanserlerin %30’unda MMR mutasyonları bulunur. Bu varyantlar mikrosatellit instabilitesine de yol açar. MMR eksikliği tespit edilen hastalarda endometriyal karsinomlar çoğunlukla sporadiktir ve MLH1 promoterinin hipermetilasyonundan veya daha az sıklıkla diğer MMR genleri MSH2, MSH6 veya PMS2 genlerinin epigenetik bazı mekanizmalar ile susturulmasından kaynaklanır. Hastaların yaklaşık %3’ünde bir veya daha fazla MMR geninde kalıtsal bir mutasyon vardır (Lynch sendromu). Lynch sendromunun ve immünoterapiye potansiyel yanıt verecek hastaların taranması için MMR protein immünohistokimya boyama yöntemiyle ve/veya mikrosatellit instabilitesi (MSI) ölçümü yoluyla MMR eksikliğine yönelik çalışmalar yapılmaktadır.
LYNCH sendromu ve rahim kanseri ilişkisi
Lynch sendromuna en çok MLH1 veya MLH2 genlerindeki patolojik bir varyant neden olur Ayrıca MLH5, MSH6, PMS1, PMS2 ve TGBR2 genlerindeki varyantlar da Lynch sendromu ile ilişkilidir. Bu genler hücre büyümesini düzenleyen ve DNA’daki hasarı onarma yeteneği olan genlerdir. Bu genler Kalıtsal polipozis dışı kolon kanseri ile ilişkilidir. Yine bu genlerdeki varyantlar endometriyum kanserine yakalanma riskinin artmasına da neden olmaktadır. Lynch sendromu olan kadınların yaklaşık yarısında rahim kanseri geliştiği bilinmektedir. Bu sebeple Lynch sendromu olan kadınların 30’lu yaşlarda barsak taramalarının yanında rahim kanseri açısından da taranmaya başlaması önerilir.
Rahim Kanseri Riski İçin Genetik Tarama Testleri
Ailesinde veya kendisinde rahim veya yumurtalık gibi ilişkili başka bir kanser olan kişilere kanser riskini değerlendirmek amacıyla kullanılan testlerdir. Bu tür testler, kişinin kanser riskini anlamak, uygun önleyici önlemler almak ve erken teşhis için tarama metodlarını belirlemek için kullanılırlar. Yine kişinin ilaç metabolizması ile ilişkili genlerine de bakılarak kullanılacak ilaçlara ve ilaçların dozlarına karar verilmesini sağlamaktadır. Bunun için kullanılan test:
Ailesel kanser tarama testi:
Ailesel (Herediter) kanser tarama paneli, Yaklaşık 220 tane kanserle ilişkisi olduğu bilinen, 400 kadar da kanserle ilişkili olduğu düşünülen “aday” genler bulunmaktadır. Klinikçiler farklı paneller kullanılabilmektedir. Yeni kanser genleri tanımlandıkça panele eklenmekte ve paneller güncel tutulmaktadır.
Rahim Kanserinde Genetik Testler
BRCA1-2 (Tüm Gen Dizi Analizi) (Yeni Nesil Dizi Analizi-NGS) (PARP İnhibitörü Hassasiyeti) (Dokudan ve kandan) Bu genlerde saptanan varyantlar tespit edilen vakalarda poli (ADP-riboz) polimeraz (PARP) inhibitörleriyle idame tedavisi, ilk basamakta ya da tekrarlayan hastalıkta, ilerlemesiz sağkalımı artırmaktadır.
MSI (Mikrosatellit instabilitesi) İmmunoterapi verilmesi için önemli bir parametredir.
Lynch sendromu genleri (mismatch repair yolağında-MMR) (Yeni Nesil Dizi Analizi-NGS). Tüm bu genlerdeki varyantların belirlenmesi kemoterapi rejiminin planlanması ve hedefe yönelik tedavilerin geliştirilmesinde önemlidir.
HRR genleri HRD skorlama çalışmaları Bu genlerde saptanan varyantlar tespit edilen vakalarda poli(ADP-riboz) polimeraz (PARP) inhibitörleriyle idame tedavisi, ilk basamakta ya da tekrarlayan hastalıkta, ilerlemesiz sağkalımı artırmaktadır.
PD-L1 İmmünhistokimya Testi: PD-L1 proteininin varlığı veya yokluğu, immünoterapi tedavileri için bir belirleyici olabilir. Bu test, immünoterapiye yanıt olasılığını değerlendirmeye yardımcı olabilir.
Mismatch repair yolağında-MMR protein immünohistokimya boyama
Tümör mutasyon paneli: Birçok farklı genetik değişikliği aynı anda test etmeye yardımcı olan NGS (Yeni nesil dizileme) yöntemiyle yapılan genetik panel testlerdir. (Tümör mutasyon paneli). Kanser dokusundan yapılabileceği gibi Likid biyopsi yapılarak hastadan alınacak kandan elde edilen serumdan da yapılan çalışmalardır. Bu test ile hem çok sayıda gende mutasyon olup olmadığına bakılmakta, eş zamanlı mikrosatellit instabilitesi ve tümördeki mutasyon yükü hesaplanmaktadır. Bu paneller, tümörün genetik profilini daha ayrıntılı bir şekilde analiz etmektedir. Bu testler hastada var olan tümörün benzersiz özelliklerinin belirlenmesine yardımcı olarak “kişiselleştirilmiş tedavi” seçeneklerini ve prognozu belirlemek için önemlidir. Farklı merkezlerde farklı gen sayısı içeren testler bulunmaktadır. Merkezimizde yapılan panelde geniş gen taraması, Tümör mutasyon yükü (Tumor mutation burden), PDL/PDL1 ve mikrosatellit instabilitesini de değerlendiren bir panel kullanılmaktadır. Bu panelde eş zamanlı olarak klasik kemoterapotik ajanların hastada yaratabileceği toksik etkiler ve ilaç etkinlikleri ile ilişkili polimorfimler de değerlendirilmektedir. Rahim kanseri tanısı konmuş hastaların, tedavi seçeneklerini değerlendirmek için bir onkolog ve genetik uzmanına danışmaları önerilir.
RNA Füzyon (Gen Füzyon) Paneli; Kanser dokusundan RNA elde edilerek NGS yöntemi ile tüm RNA’ları görüntüleyerek füzyonlar ve bazı kayıp ve kazançları değerlendirdiğimiz bir yöntem olarak “RNA seq” bazı seçilen hastalar için kullanılabilecek ilaçların ve prognostik belirteçlerin belirlenmesinde çok önemli bir yer tutabilmektedir.
Rahim Kanseri Erken Teşhis
Endometrial kanser sıklıkla erken evrelerde bulgu veren bir kanserdir. En sık gözlenen bulgulardan birisi düzensiz kanamalardır. Erken teşhis ve tedavi tüm kanserlerde olduğu gibi rahim kanseri tedavi başarısını da çok artırmaktadır. Bu nedenle, risk faktörlerine sahip olan kişiler düzenli olarak sağlık kontrollerini yaptırmalı ve konuya hakim sağlık profesyonellerinden danışmanlık almalıdır.